MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI

Uzun Süreli Yargılamada Tazminat Alınabilir mi? Makul Sürede Yargılanma Hakkı, Uzun Süreli Yargılama, Uzun Süreli Yargılamada Anayasa Mahkemesine Başvuru Yapılabilir mi?

MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI | Akçaoğlu Hukuk Bürosu

UZUN SÜRELİ YARGILAMALARDA TAZMİNAT HAKKI

MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI İHLAL EDİLDİĞİNDE ANAYASA MAHKEMESİNE VE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE BAŞVURU YOLU

Makul sürede yargılanma hakkı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde güvence altına alınmıştır. Makul sürede yargılanma hakkı Adil Yargılanma hakkının en önemli alt hakkıdır diyebiliriz. Orhan Gazi’nin de buyurduğu gibi “Adaletin en kötüsü geç tecelli edenidir. Sonunda hüküm isabetli olsa da, geciken adalet zulümdür. ”

Bu hususta vatandaşlarımızın aklına ilk gelen soru “Devam eden davalar için de uzun sürede yargılanmam nedeniyle Anayasa Mahkemesine ve akabinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Bireysel Başvuru yapabilir miyim?” Bu soruya kısaca “Evet, bireysel başvuru yapabilirsiniz” diye cevap verebiliriz.

Her ne kadar Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yapmak için olağan kanun yollarının tüketilmiş olması yani kesin kararın alınması gerekiyor ise de makul sürede yargılanmama (uzun süreli yargılanma) yargılanma sürecinde ihlal edilen en mühim bir hak olması nedeniyle, bu hususta olağan kanun yollarının tüketilmesi beklenilmeden Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuruda bulunulabilir.

Anayasa Mahkemesi makul sürede yargılanma hakkının ihlali hususunda yapılan başvuruları hususi bir ehemmiyetle incelemektedir. İhlali tespit ettiğinde tazminata hükmetmektedir.

Yukarıda verdiğimiz kısa bilgilerden sonra Makul Sürede Yargılanma Hakkı ile ilgili daha geniş bilgi verelim.

Makul Sürede Yargılanma Hakkı

1)Genel Olarak

Devlet sadece kanun ve kurallar koymakla yükümlü değildir. Koyduğu bu kanun ve kuralların uygulanmasını da temin etmekle yükümlüdür. Temel hak ve hürriyetleri genel adalet düsturlarıyla uyuşmayacak şekilde engelleyen, sınırlayan bütün sebepleri ortadan kaldırmak hukuk devletinin başlıca görevidir. Vatandaşların devletinden adil yargılanma hakkının ve makul sürede yargılanma hakkının ihlal edilmemesini istemesi en doğal bir hakkıdır.

Adil yargılanma hakkı Anayasaya 2001 yılında yapılan değişiklikle eklenmiştir. Adil Yargılanma Hakkının en önemli alt unsuru olan makul sürede yargılanma hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin (AİHS) 6. Maddesinde, Türkiye Cumhuriyet Anayasasının da 36. Maddesinde güvence altına alınmıştır.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 6. Madde metni aşağıdaki şekildedir.

1)Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar aleni olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemesi bunun kaçınılmak olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.

2)Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.

3) Her sanık, itham edildiği suçla ilgili aşağıda belirtilen asgari haklara sahiptir:

a)Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek,

b)Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak,

c)Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak, eğer avukat tutmak için gerekli maddi olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, re’sen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek;

d)İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek;

e)Yargılama sırasında kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak.

Adil Yargılanma Hakkı ve Makul Süre İçinde yargılanma hakkı Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinde yukarıda belirttiğimiz haliyle 6. Maddede güvence altına alınmış olmakla birlikte Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 36. Maddesinde ve 2001 yılında eklenen (Değişik Fıkra: 3/10/2001-4709/4 md) de aşağıda yazılı haliyle güvence altına alınmıştır.

Madde 36 – Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanmak hakkına sahiptir.

Hiçbir mahkeme, görev ve yetkisi içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz.

(Değişik Fıkra: 3/10/2001-4709/4 md) Kişinin yakalandığı veya tutuklandığı, yakınlarına derhal bildirilir.

Tutuklanan kişilerin, makul süre içinde yargılanmayı ve soruşturma veya kovuşturma sırasında serbest bırakılmayı isteme hakları vardır. Serbest bırakılma ilgilinin yargılama süresince duruşmada hazır bulunmasını veya hükmün yerine getirilmesini sağlamak için bir güvenceye bağlanabilir.

Her ne sebeple olursa olsun, hürriyeti kısıtlanan kişi, kısa sürede durumu hakkında karar verilmesini ve bu kısıtlamanın kanuna aykırılığı halinde hemen serbest bırakılmasını sağlamak amacıyla yetkili bir yargı merciine başvurma hakkına sahiptir.

Yargılamamın Makul Sürede Yapılmaması Halinde Nereye Başvuru Yapabilirim?

Yargılamasının çok uzun sürdüğünü, bu haliyle makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini, manevi ve maddi yönden yıpratıldığını değerlendiren gerçek veya tüzel kişiler Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapabilirler. Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvuru bizzat yapılabileceği gibi avukat aracılığıyla da yapılabilir. Bireysel başvuru, bireysel başvuru formu doldurularak yapılması gerekmektedir. Başvuru formunun doldurulması hukuki uzmanlık gerektirdiği için başvurunun avukat aracılığı ile yapılması sıhhatli bir başvuru için ehemmiyet arz etmektedir.

ANAYASA MAHKEMESİNE MAKUL SÜREDE YARGILANMA HAKKI İHLALİ YÖNÜNDEN YAPILAN BİREYSEL BAŞVURUNUN KABUL EDİLMESİ İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR NELERDİR?

Anayasa Mahkemesi’ne makul sürede yargılanma hakkı ihlali yönünden başvuru yapılabilmesi için gerekli şartlar şunlardır;

1)Kesin kararın öğrenilmesi tarihinden itibaren 30 içinde bireysel başvurunun yapılması, devam eden davalarda bu süre aranmamaktadır.

2)Bireysel Başvuru Formunun Anayasa, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 45 ila 51. Maddeleri ve 12/7/2012 gün ve 28351 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi İçtüzüğü’nün 59 ila 84. Maddelerine uygun olarak doldurulması,

3)Yapılan Bireysel Başvurunun kişi, zaman, yer ve konu yönünden mevzuata uygun olması,

4)Olağan iç hukuk yollarının tüketilmesi akabinde Anayasa Mahkemesine Bireysel Başvurunun yapılmış olması,

YARGILAMADA MAKUL SÜRENİN İHLAL EDİLDİĞİ NASIL TESPİT EDİLİR?

Anayasa Mahkemesi bazı davalarda 5 yılık süreyi aşan yargılamalarda ihlal tespit ederek tazminat ödenmesine karar vermiştir. Ancak her mahkemedeki yargılama süresini aynı kategoriye sokmamıştır. İdari davalarda 5 yıllık yargılama süresine tazminat ödenmesi kararı verirken, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen bir dava için 2 yılı aştığı için tazminat ödenmesine hükmetmiştir. Anayasa Mahkemesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkı ihlali yönünden verdiği kararları da dikkate alarak karar vermektedir.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) herhangi bir yargılamada geçen süre 8 yılı geçti ise makul bir sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar vermektedir. Ancak bazı özel durumlarda 2 yıl süren yargılamalar için dahi makul sürede yargılama hakkının ihlal edildiğine karar vererek tazminata hükmetmiştir.

Özetle aşağıdaki hususlara dikkat edilerek makul sürenin aşılıp aşılmadığı hakkında karar verilmektedir.

a)Davanın karmaşıklık durumu

b)Bireysel Başvuru yapan tarafın makul sürenin aşılmasında bir ihmalinin bulunup bulunmadığı,

c)Yargı makamlarının ve yardımcı makamların yargılamada makul sürenin aşılmasında bir ihmalinin bulunup bulunmadığı,

d)Bireysel Başvuru yapanın uzun sürede yargılamadan kaynaklı gördüğü zarar,

e)Bireysel Başvuru yapanın makul sürede yargılanması halinde göreceği menfaati,

YARGILAMADA MAKUL SÜRENİN İHLAL EDİLDİĞİ TESPİT EDİLİRKEN ESAS ALINACAK TARİHLER NELERDİR?

Bu başlığı ayrımsal anlamda iki başlık halinde toplamak mümkündür; Hukuk ve İdari Davalar ile Ceza Davaları.

a)Hukuk ve İdari Davalar Yönünden:

Dava mahkeme önüne getirildiği tarihten itibaren makul sürenin aşılıp aşılmadığı hususu değerlendirilir. Sürenin bitişi hususunun değerlendirilmesi yapılırken yargılamanın bittiği ve icra edildiği tarih dikkate alınır. Eğer yargılama devam ediyorsa Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süreye bakılmaksızın yapılabilir.

b)Ceza Davaları Yönünden:

Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, Şüpheliye/sanığa suçun isnat edildiği ve suçlunun bu isnadı öğrendiği tarihten veya bu suç isnadından kaynaklı gözaltına alınma, arama gibi tedbirlerin uygulandığı an olduğu hükmünü vermiştir.

Yukarıda vermiş olduğumuz bilgilerden de anlaşılacağı üzere, Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (AİHM) vermiş olduğu makul süre ihlali kararı ile tazminata alabileceğiniz gibi bu kararı devam eden davalarda ilgili mahkemeye sunarak davanızın hızlı bir şekilde neticelenmesini de talep edebilirsiniz.

Tags:

Av. İsmail Akçaoğlu

Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunudur. Bülent Ecevit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Maliye Bölümünde Tezli Yüksek Lisans yapmaktadır. Çalışma alanı ağırlıklı olarak Anayasa Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne Bireysel Başvuru, İcra İflas Hukuku, İş Hukuku, Vergi Hukuku, Ceza Hukuku, İdare Hukuku, Kadastro Hukuku olmak üzere hukukun bütün alanlarında avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.